İkinci devreye galibiyetle başlayan yeşil-siyahlı grup, 21. haftada meskeninde Manisa FK’ye 2-1 kaybetmesinin akabinde Bakkal ile yollarını ayırdı.
Sakaryaspor’da Bakkal’ın akabinde kadronun başına getirilen Mustafa Kolcu’nun bir maç süren misyonunun akabinde teknik yönetici İlker Püren oldu.
Püren idaresinde 3 maça çıkan Sakarya takımı, 2 galibiyet ve 1 beraberlik alarak puanını 34’e yükseltip düşme hattından çıktı.
Ligde 14. sırada yer alan Sakaryaspor’un, play-off çizgisi (7. sıra) ve düşme potasındaki (17. sıra) gruplarla ortasında 3 puan bulunuyor.
“Ayaklarımızın yere sağlam basması lazım”
Teknik yönetici İlker Püren, AA muhabirine, oyuncuların motivasyonunu, inançlarını makul bir noktaya çekmedikten sonra teknik ve taktik çalışmanın, oyun standartlarının bir geçerliliğinin olmadığını söyledi.
Misyona geldiklerinde futbolcu kümesine oyun ideolojisini aktarırken, fazla abartmadan ve karmaşıklığa sürüklemeden, kolay oyun anlayışıyla tekrar edilebilir ve coşkulu oyun oynanması gerekliliğini aktardıklarını lisana getiren Püren, bu yapıldığında da işlerin olumluya döndüğünü belirtti.
Püren, oynadıkları birinci üç maçtan 2 galibiyet ve 1 beraberlik aldıklarını anımsatarak, “Üç maçta 7 puan, iki puan ortalamasının üstünde. Her oynadığımız 3 maçtan 7 puan ortalaması aldığımız vakit, ligin bitiminde en makus play-off’un içinde ya da play-off finali oynayacak grup olabiliriz. Ne olursa olsun tekrar de ayaklarımızın yere sağlam basması lazım. Sonuçta yeni transferleri olan, üç hafta öncesinde düşme sınırında yer almış bir grubun öncelikli olarak kendini garantiye alması lazım.” diye konuştu.
Emin adımlarla, her maça kazanmak için çıkacaklarını vurgulayan Püren, motivasyonları ve ritimleri yükseldikçe, grup puan kazanma alışkanlığını elde ettikçe, üst sıralarda yer alacaklarını anlattı.
“Başarıya giden yolda yetenek ikinci planda, karakter öncelikli olan iş”
İlker Püren, her grubun birbirini yenebildiğini, bunun da ligi keyifli hale getirdiğine değinerek, şöyle devam etti:
“Oyun gücünün ağır bastığı kadro sayısı çok mu fazla, değil ancak bütün ekipler döneme şampiyonluk parolasıyla çıkıyor. Kimse ‘Bu sene yeterli planlama yapayım, önümüzdeki sene gaye koyayım.’ demiyor. Bu da puanların birbirine yaklaşmasına sebep oluyor. Baktığınız vakit aslında oyun gücü ya da oyuncu kalitesi olarak birbirinden çok farklı gruplar yok lakin inanmışlık derecesi ve motivasyon manasında birbirinden farklı gruplar var. Biz bu farkı ortaya koymak istiyoruz.”
Sakaryaspor’daki birinci periyodunda de çalışırken keyif aldığını lisana getiren Püren, “İlk geldiğimiz devirde maksadımız oyun gücünü ortaya koymaktı lakin bunu yapabilmek için biraz vakte gereksinim var. Burası tabiatı, yapısı gereği daha heyecanlı topluluk olduğu için öğrendiğim, çıkarttığım ders aslında burada daha o coşkuyu baştan verebilmek. Bu daha verimli, daha yararlı diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Püren, vazifeye geldiklerinde de o motivasyonla çalışmalara başladıklarını ve şu anda da onu kadroya yansıttıklarını belirterek, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Hem yeni gelen hem de eldeki oyuncuların karakter yapıları muvaffakiyete gitme yolunda çok uygun. Liderimizle, yöneticilerimizle konuşurken ‘Çok yanlışsız seçimler olmuş.’ dediğimde bana şunu söylediler; ‘Transfer sürecinde biz yalnızca oyuncuların kalitesine değil, karakterini de araştırıp buraya transfer ettik.’ Muvaffakiyete giden yolda yetenek ikinci planda, karakter öncelikli olan iş.”
