Giovannni Van Bronckhorst idaresindeki Beşiktaş, Üstün Kupa finalinde Galatasaray’ı 5-0’lık sonuçla devirirken, taraftarlarını kusursuz bir dönem için umutlandırmıştı.
Fakat üst üste gelen başarısız sonuçlarla umutlar yeniden kasım ayında tükendi. Siyah beyazlılar o günlerde başkanı, hocası belli değilken şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe’yi yendi.
HANGİSİ GERÇEK BEŞİKTAŞ?
Beşiktaş bu dönem bir sevindirip bir üzmeye taraftarlarını alıştırmıştı. Küme düşmesi neredeyse garantilenmişi eksi puandaki Adana Demirspor’a mağlup oldu. Avrupa Ligi’nde ise ülkede ulusal maç gözüyle bakılan Maccabi Tel Aviv maçında da yokları oynayıp alandan 3-1’lik yenilgiyle ayrılarak play-off hayallerini zora sokmuştu.
Ole Gunnar Solskjaer’in Beşiktaş’ın başındaki birinci maç olan UEFA Avrupa Ligi’nin favorilerinden namağlup Athletic Bilbao maçı 4-1 üzere rahat bir skorla kazanıldı. Birebir kadro 10 kişi kalmış Gaziantep FK’ya ve 9 kişi kalmış Konyaspor’a yenilerek “Hangisi gerçek Beşiktaş” dedirtti.
