Altın Düşer mi, Yükselecek mi? Altın Fiyatları Yükselir mi?
Çarşamba günü, Lider Donald Trump’ın attığı adımlar piyasada on yıllardır görülmemiş bir düzensizlik ortamı yarattı. Belirsizlik son haftalarda ve aylarda zati hissedilir seviyedeydi, lakin Trump’ın tarifelerinin daha sonlu ve amaçlı olacağı istikametinde bir beklenti hakimdi. Lakin bunun yerine, Lider, Amerika Birleşik Devletleri’nin şimdiye kadar gördüğü en kapsamlı ithalat tarifelerinden kimilerini uygulamaya koydu.
Trump, devasa bir ilan panosu eşliğinde global ticareti alt üst etti. Bir piyasa analistinin tabiriyle, bu durum “ekonomik meçhullüğü, kesin bir ekonomik felaketle yer değiştirdi.”
ABD’nin uygulamaya koyduğu tarifeler ve bunların tetiklediği büyüyen ticaret savaşı, COVID-19 salgını nedeniyle dünya genelinde yaşanan kapanmalardan bu yana en büyük global tedarik zinciri aksamasına yol açtı.
Yatırımcıların daha yavaş bir ekonomik aktivite ve yükselen enflasyon karşısında konumlarını tekrar kıymetlendirmek zorunda kalmasıyla, çok kaldıraçlanmış pay senedi piyasaları önemli bir darbe aldı. S&P 500 endeksi haftayı %9’luk bir düşüşle kapattı ki bu, Mayıs 2020’den bu yana kaydedilen en büyük haftalık kayıp oldu.
Ancak tüm bu aksiliklerin ortasında, altın tekrar de beklentileri karşılamayı başardı. Haftayı düşüşle tamamlamasına ve beş haftalık yükseliş serisini sonlandırmasına karşın, pay senedi piyasalarına kıyasla çok daha uygun bir performans sergiledi ve yalnızca %2,5 bedel kaybetti.
Spot altın, ons başına 3.000 doların üzerinde dayanak bulmaya devam ediyor, fakat analistler yatırımcıları daha fazla düşüş yaşanabileceği konusunda uyarıyor ve potansiyel olarak ons başına 2.800 dolara kadar olan dayanak düzeyini test edebileceğini belirtiyorlar.
Analistler, yatırımcıların şu anda düşen bir bıçağı yakalamaya çalışmasının önerilmediğini belirtirken, altındaki bu satış dalgasının nihayetinde piyasaya yeni yatırımcıları çekebileceğini söz ediyorlar.
Bu yeni ticaret nizamında, altını 3.000 dolar düzeyine taşıyan faktörler daha da güçlendi. Kimi analistler, Trump’ın tarifelerinin ABD’nin muteber bir ticaret ortağı olmaktan çıktığını gösterdiğini lisana getiriyorlar.
Çarşamba günkü duyurudan evvel bile, büyük bankaların analistleri yatırımcıları, ülkeler yeni ticaret ortakları ararken, “Önce Amerika” siyasetlerinin süratle “Yalnız Amerika”ya dönüşebileceği konusunda uyarıyordu.
Küresel ticaret savaşının tırmanması durumunda, merkez bankaları da ABD dolarından uzaklaşmak için çok daha süratli adımlar atabilir. Bedelli bir metal olarak altın, bu durumdan en büyük faydayı sağlamaya devam ediyor.
ALTININ PERFORMANSI VE GÜMÜŞLE KARŞILAŞTIRILMASI
Altın bu ortamda muhtemelen yeterli bir performans sergilemeye devam edecek olsa da, tüm bedelli metallerin birebir olmadığını unutmamak kıymetlidir. Gümüş, nakdî bir metal olarak kabul edilmesine karşın, global talebinin yarısından fazlası endüstriyel uygulamalardan kaynaklanmaktadır.
Küresel kaldıraç azaltma, gümüşü değerli ölçüde olumsuz etkiledi ve fiyatlar ons başına 30 doların altına düştükten sonra haftayı yaklaşık %14’lük bir düşüşle tamamladı. Altın/gümüş rasyosu 100 puanın üzerine çıktı ve şu anda Haziran 2020’den bu yana en yüksek düzeyinde bulunuyor.
GÜMÜŞÜN GELECEĞİNE DAİR ANALİZLER
Birçok analist, global iktisadın elektrifikasyona yanlışsız yönelmesi nedeniyle gümüş konusunda optimistliğini koruyordu, lakin bu metalin sakinliğe karşı sağlam olmadığı açıkça görülüyor. Global ticaretteki aksamalar nedeniyle yavaşlayan ekonomik büyüme, bakır ve gümüş dahil olmak üzere tüm endüstriyel metallere olan talebi azaltacaktır.
Ancak, bu hayal kırıklığı yaratan performansa karşın, analistler şimdi gümüşten vazgeçmeye hazır değiller. Global ticaretle ilgili tasalar azalmaya başladığında, bu metalin sonunda altına yetişmesi bekleniyor.
