Fazilet, Yunanistan’da ve Panathinaikos ekibinde çok sıcak karşılandığını ve bu hoş karşılamanın kendisine gurur verdiğini kaydetti.
Yunanistan’da insanları çok sıcakkanlı bulduğunu belirten Fazilet, “Gelmiş olduğum kulüp çok büyük bir kulüp. Buradaki beşerler çok kurumsal. Çok kaliteli bir yapıya geldiğimi anladım ve bana bunu hissettirdiler. O nedenle buraya geldiğim için çok memnunum.” diye konuştu.
Fazilet, Yunanistan’ın A-1 bayanlar basketbol liginde yer alan Panathinaikos’a play-off devrinde geldiğini ve kadroda yaklaşık bir ay müddet geçirdiğini hatırlatarak, oyuncular ve grup arkadaşlarına ait şunları söyledi:
“Özellikle bayan basketbolunda oyuncularımla, takımımla alakam hoş. Bizim bir aile havasında olmamız gerekiyor ve bunun için de münasebetler çok kıymetli. Ben daima olumlu yanlarımı ortaya koyarak onlarla çok süratli bir biçimde adaptasyon sağlamaya çalıştım, çünkü bir ay üzere kısa bir süremiz vardı. Oyuncularım da bana çok süratli adapte oldu.”
Grup menajerinden, asistanından ve tüm gruptan çok şad olduğuna değinen Fazilet, kaliteli ve deneyimli olarak tanımladığı tüm takım için “Kondisyonerimden fizyoterapistime, bir an evvel adapte olayım, ekiple bir an evvel ahenk sağlayayım diye herkes elinden gelen her şeyi yaptı. Hepsine müteşekkirim.” tabirlerini kullandı.
Panathinaikos taraftarı
Panathinaikos’ta yaklaşık 25 günlük bir süreç geçirdiklerini anlatan Fazilet, “Sanki 25 gün değil de çok uzunmuş üzere hissettim. Çok özel bir taraftarımız var. Panathinaikos bence dünya çapındaki en değerli gruplardan ve taraftarları da en güzel taraftarlardan. Taraftar bize dayanağını maçın bir dakikasında bile aksatmadı, daima dayanak verdi.” yorumunu yaptı.
Fazilet, Panathinaikos taraftarının, takımın 13’üncü oyuncusu olduğunu söyleyerek, “Bu alana çıktıklarında, burası bizim meskenimiz havasını karşı rakibe verdiğimiz vakit, direkt rakibi püskürtmüş, onların öz inancını aşağıya çekmiş oluyoruz.” dedi.
Panathinaikos alanının özel bir ambiyansı olduğunu söz eden Fazilet, “Burada 4-5 maça çıktım, kalbim yerinden çıkacak üzere oldu, çok heyecanlandım. Çok hoştu, (taraftarlara) çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Türk başantrenör, disiplin için ise ‘olmazsa olmazım’ diyerek, “Hem kendi hayatımda, hem de oyuncularıma yansıtmaya çalıştığım o tertipte disiplin çok değerli ancak kendilerine olan öz inançlarını ben daima en üst düzeyde tutmak istiyorum.” halinde görüş belirtti.
Panathinaikos’taki Türk sporcular
Selen Fazilet, Panathinaikos’un çok sayıda Türk’ü ağırlamasını da şu halde kıymetlendirdi:
“Ergin (Ataman) hocamın burada olması, birebir vakitte geçmiş devirde Fatih Terim hocamın da buraya gelmiş gitmiş olması bana çok büyük öz inanç kattı. Benim hedefim Panathinaikos Bayan Basketbol Grubu’nu ulaştırabileceğim en üst noktaya ulaştırmak. Bunun için elimden geleni yapıyorum. Bunun için yerimizi, mekanımızı, değil de içinde bulunduğumuz kurumu ne kadar yükseltebilirizi düşünüyorum. Olağan ki, neden gelecekte Türk bayan basketbolcular da buraya gelmesin?”
Türkiye ile kültürel benzerlikleri sayesinde Yunanistan’da kendisini yalnız hissetmediğini aktaran Fazilet, Ergin Ataman’ın da Panathinaikos’ta olmasının kendisine güç verdiğini kaydetti.
Sporda kadınlar
Fazilet, velilere kız çocuklarını spora teşvik etmeleri için davette bulunarak, Türk bayan sportmenlerin son yıllarda edindiği büyük başarılardan duyduğu gururu da şu sözlerle tabir etti:
“Voleybolda Filenin Sultanları büyük işler yaptı. Ben de insanların gözünde hakikaten âlâ bir örnek olabildiysem, bunun sayesinde bir kız çocuğu bile basketbola yazılıyorsa bugün, bu beni sahiden çok keyifli eder. Gurur da duyuyorum bununla. Ben bayanlar açısından baktığımda şunu söylemek istiyorum: Bize (kadınlara) hayatımız boyunca aşikâr roller biçiliyor lakin ben diyorum ki bize biçilen rolleri kabul etmeyelim. Biz kendi rolümüzü kendimiz oynayalım, kendimiz biçelim, kendi kurallarımızı koyalım ve bunu yapabilecek güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Onun için her vakit biraz müspet ayrımcılık da yapıyorum bayanlara karşı fakat bu türlü olması gerektiğini de düşünüyorum. Bayanlarımız her şeyi tek başına da yapabilir. Bayanlarımız her şeyi çok güçlü formda yapar. Yalnızca bize güvensinler kâfi.”
